10 Kasım 2009 Salı
Akvaryumu patlatacağım. Yüzme biliyor muydun?
Kendi ekseni etrafında dönen ölü, haritaya eksik düşen gölge oyunuyla bir coğrafya dersini başlatyor.
Kahraman ve delişmen statü, ekşi oğlanların sıvılarıyla mükemmele doyuyor. Ben, 'bozuk plak gibi tekrarlamak' deyiminin çağrıştırdığı faşist söylemden bahsediyorum, Sen uçak saatlerine bakıyorsun arafa geri dönmek için.
Dolaylı yoldan mücadele!
Kısmi olarak veba!
Tercih sebebi nükleer şamata!
Yanlı yayın yapıyorsun melekler ve tanrı arasında. Yanlı bir şefkati, yanlı bir stand-up'çıyı saklıyorsun yatağında.
Bu vals, bu tarz sana yakışmıyor.
Bela satın alınıyor. Bela raflara çıkıyor. Bela şirketleşiyor. Kesin olan şeyler; örümceklerin, huzursuz bacak sendromunun, yeşilçam kızlarının hiç önemsenmemesi. Politik bir sunum olarak arabesk jazz denenebilir ileriki çağlarda.
Akvaryum endişesi taşıyan mekan. Patladı patlayacak camın olası gürültüsünde yenen akşam yemeğinde, ekonomik gidişattan bahseden kırmızı elbiseli transeksüel, çevresine verdiği geçici rahatsızlıktan ötürü bir hayli memnun görünüyor. 'Dünyanın halinden anlaması' galiba şu ana kadar gerçekleştirdiği en anarşist eylem olarak kişisel tarihine geçiyor.
Kendi eksini etrafında dönen ölü, haritaya ters düşen elin uzun parmakları arasından planete sırıtıyor. Mezar taşında 'benzemez kimse sana' yazacak. Öyle olmasını umuyor..
senin aklına
neden
hep
911'i
aramak geliyor?

0 söyleyeceklerim var:

Yorum Gönder

| Top ↑ |